29 Ocak 2013 Salı

Komşudan Nefis Bir Tat : Saganaki





Saganaki kelimesini görünce sanırım ‘Bu kelime bir yerden tanıdık ama…’ demişsinizdir. Sagan, bildiğiniz sahan, -aki de Yunanca’da kullanılan küçültme eklerinden biri. Zaten Yunanlılar’a saganaki nedir diye sorduğunuzda iki kulplu küçük tava diyorlar. Yani anlaşılan, kelime Ege’yi aşarken anlamını yitirmemiş.

Saganakinin pek çok türü var; midyelisini mi ararsınız, karideslisini mi. Hepsinin ortak noktası malzemelerden birinin de peynir(genellikle beyaz peynir) olması.

Benim vereceğim saganaki tarifi ise neredeyse sadece peynirden ibaret. Ayrıca hem basit hem de lezzetli. Yunanlılar bunu genellikle kefalotiri dedikleri bir peynirden yapıyorlar. Kefalotiri yerine bazen kasseri yani kaşar(bizim taze kaşarımızdan sert)ya da hellim kullananlar da oluyor ama bence en başarılı sonucu kefalotiri veriyor. Tabii, biz kefalotiriyi nereden bulalım? Ben kefalotirinin dokusunun en çok Kars gravyerine benzediğini düşündüm ve onu kullandım. Sonuç da gayet leziz oldu.

Bütün iş peyniri una iyice bulamakta. Pek çok tarifte unun peynire yapışması için ılık su kullanmışlar ama yumurtalı tarifler de var. Ben işimi garantiye almak için bu seferlik yumurta kullandım ama bir dahaki sefere suyla deneyeceğim.

Bu arada, aman yanında limonla servis etmeyi unutmayın çünkü limon saganakiye çok yakışıyor.


Malzemeler:

Kare kesilmiş 1 cm kalınlığında el büyüklüğünde Kars gravyeri   
Un
1 yumurta, çırpılmış
Kızartmak için zeytinyağı ya da sıvıyağ
Servis için ¼ limon


Yapılışı:

1- Peyniri sırasıyla una, yumurtaya ve tekrar una bulayın.

2- Kızgın yağda iki yüzü de kızarana kadar pişirin.

3- Limonla servis edin.

Afiyet olsun!

Not: Peynirin erimesinden korkuyorsanız una buladıktan sonra yarım saat buzdolabında dinlendirip sonra kızartabilirsiniz. 

27 Ocak 2013 Pazar

For All the English Speakers Out There


If you happened to end up on this page and do not speak a word of Turkish, then this post is for you. First things first: Learn Turkish! It will probably turn out to be a life-time effort but, hey, it is worth it: You'll get to learn some amazing recipes. Because if you haven't noticed yet, this is the food blog of a home cook who is eager to learn more and more about cooking and to share more and more with you.

My cooking journey always had its ups and downs. There were times when I did not cook for a year or more. But now I think it is time to go public with this relationship and hence the blog. 

My plan is to try new recipes at home and post them here once or twice a week. Right after I post them in Turkish, I will publish the same recipes in English under the 'All Recipes in Eng' tab, which I am about to create. This will give you a chance to try your hand at these recipes and boost your Turkish by comparing the Turkish and the English versions of the recipes. By the way, I am a horrible photographer so all apologies for the image quality in advance. 

Thank you all for joining me in this exciting journey! 

26 Ocak 2013 Cumartesi

Karışık Mantar Sote



Yabancı bir sitede gördüm bu tarifi ve denemek istedim. Beklediğimden de lezzetli oldu. Yunanistan’da da tek tür mantarla(istiridye mantarıyla) benzer bir yemek yapıldığını görmüştüm. Yalnız onlar servis etmeden önce biraz sirke de ekliyorlar. İsterseniz bir de öyle deneyin.  Bence sirkesiz de nefis gerçi. O kadar lezzetli ki, ister tek başına, ister etlerin yanında servis edebilirsiniz.

Malzemeler:

1 paket kültür mantarı
1 paket kestane mantarı
1 paket istiridye mantarı
1 paket shiitake mantarı
4 çorba kaşığı limon suyu
2 diş sarmısak
İnce kıyılmış yarım demet maydanoz
Tuz, karabiber, zeytinyağı

Yapılışı:

1- Mantarları saplarından ayırın. Kültür ve kestane mantarlarını ince ince, diğerlerini ise irice doğrayın.

2- Tavaya iki çorba kaşığı zeytinyağı ekleyin. Yağ ısınınca kültür mantarlarını ilave edin. Tuz, karabiber ve bir çorba kaşığı limon suyunu ekleyin ve mantarlar suyunu salıp bırakana kadar(yaklaşık 5 dakika) pişirin.

3- Suyunu çeken mantarları delikli kepçeyle tavadan alın ve diğer mantarlar için  de aynı işlemi tek tek tekrarlayın.

4- Kavurma işlemi bitince tavaya bir çorba kaşığı zeytinyağı koyup ince kıyılmış maydanoz, dövülmüş sarmısak ve mantarları ilave edin. Maydanozlar yumuşayana kadar birkaç dakika daha kavurun ve sıcak servis edin.

Afiyet olsun!

25 Ocak 2013 Cuma

Muskatlı Balkabağı Çorbası



Ufak bir sorunumuz var. O da şu ki; ben sanırım biraz göz kararı yemek yapıyorum. Hele iş baharatlara geldi mi, tamamen damağıma göre hareket ediyorum. Ama yine de, bu tarif verme işine bir yerden başlamak gerek.




İlk tarifimin çok sevdiğim bir tarif olmasını istedim. Ayrıca, arkadaşlarımdan istek dahi almış bir tarif bu. 


Ben bizim milletin yeni tatlara çok açık olduğunu düşünmüyorum. O yüzden, balkabağına karşı bir önyargınız varsa, o düşünceyi unutun, rica edeceğim. Balkabağı hiç de sanıldığı gibi tatlı bir sebze değil. Tam tersine, baharatlarla çok iyi geçiniyor, dereotuyla arasından su sızmıyor.

Size tavsiyem; balkabağı çorbasına bir şans vermeniz. İnanın, bu kasvetli kış günlerinde, capcanlı rengiyle moralinizi yükseltecek.

Malzemeler:

5 dilim balkabağı
1 orta boy patates
1 orta boy kuru soğan
4,5 bardak su
1/2 bardak süt
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı muskat rendesi
2 çorba kaşığı sıvıyağ
Tuz, karabiber


Süslemek için:

Birkaç dal dereotu
Süt kreması

Yapılışı:

1- Soğanı küp küp kesin ve sıvıyağda pembeleşene kadar kavurun. 

2- Balkabaklarını ve patatesi küçük küçük doğrayın. Kavurduğunuz soğana ekleyip 5-6 dakika kadar karıştırarak kavurun. Üzerine 1,5 bardak kadar su ekleyip kısık ateşte sebzeler yumuşayana kadar pişirin. Arada suyunu kontrol edip bittiyse azar azar ekleyin.

3- Sebzeler yumuşadığında blenderdan geçirin.

4- Blenderdan geçirdiğiniz sebzelere önce yarım bardak sütü, sonra da geri kalan suyu ilave edin. 

5- Tuz, karabiber, kimyon ve muskat rendesini de ekleyip karıştırın ve kaynamasını bekleyin. Kaynayınca altını kısıp, birkaç dakika daha pişirin. Çorbanız hazır.

6- Çorbayı servis kaselerine koyduktan sonra, üzerine bir tatlı kaşığı krema gezdirin ve dereotuyla süsleyin.

Afiyet olsun!

Not: Baharatlı yemekleri seviyorsanız kimyon ve muskatın miktarını artırabilirsiniz ama muskatta aşırıya kaçmayın. Dereotu seviyorsanız, kıydığınız yarım demet dereotunu baharatlarla birlikte çorbaya katabilirsiniz.


23 Ocak 2013 Çarşamba



Her Lezzet Bir Mucize'ye Hoşgeldiniz!

Yemek pişirmeyle olan ilişkim hep inişli çıkışlı olmuştur. Birbirimize tutkuyla bağlandığımız anlar olduğu gibi, mutluluğu başkalarında aradığımız günler de oldu. Her halükarda, seviyeli bir ilişkimiz vardı ve bugün bu ilişkiyi herkesin gözü önünde yaşamanın zamanı geldi. İşte bu blog, Hande (yani ben) ile yemek pişirme arasındaki ilişkinin alenen yaşanmaya başladığının kanıtıdır.

En acemi blogcudan yüz kat daha acemi olan bendeniz, blogculuğumdan da kötü olan fotoğrafçılığımla birlikte, sizinle sırf hoşuma gidiyor diye pişirdiğim yemekleri paylaşacağım.  Her denediğim tarifle yeni bir şeyler öğreneceğim ama daha da önemlisi eğleneceğim. Eğlenmekten vazgeçtiğim anda da yemek pişirmeyle 'sadece arkadaş' kalmaya karar vereceğim.

O gün hiç gelir mi, ne zaman gelir bilinmez. Ancak, eğer yemek yapmaktan sıkılacağım o meş'um gün gelene dek bu macerada bana eşlik etmek isterseniz buradan buyrun.

Haydi yolumuz açık olsun!